-
1 bas
I1 alçak [aɫ'ʧak]◊♦ enfant en bas âge küçük çocuk2 alçak [aɫ'ʧak]3 lâche alçakçaII1 à une faible hauteur alçaktan◊Les oiseaux volent bas. — Kuşlar alçaktan uçar.
2 alçak sesle3 en bas aşağıya♦ en bas de aşağısında♦ à bas ! kahrolsun !n malt [aɫt]IVn mvêtement çorap [ʧo'ɾap] -
2 tout
I(pl tous,),II1 au maximum en [en]◊Il est tout neuf. — Yepyeni o.
◊être toute seule. — Yapyalnız olmak.
2 tout à fait tamamen◊Ce n'est pas tout à fait fini. — Bu tamamen bitmedi.
◊Tout à fait, c'est bien ça. — Tamamen öyle.
n m1 l'essentiel en önemlisi◊Le tout est de ne pas avoir peur. — En önemlisi korkmamaktır.
2 pas du tout hiç◊Elle n'a pas du tout peur. — Bayan hiç korkmuyor.
3 rien du tout hiç bir şey◊Je n'ai plus rien du tout. — Hiç bir şeyim kalmadı.
4 du tout au tout büsbütün5 hepsi ['hepsi]◊Je prends le tout. — Hepsini alıyorum.
См. также в других словарях:
akmak — den, ar 1) Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. S. F. Abasıyanık 2) Bu gibi maddeler aşağıya, yere düşmek Üstünden sular akıyor. 3) Sıvı bir madde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşmek — e, er 1) Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. R. N. Güntekin 2) den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekerlenmek — nsz 1) Yuvarlanmak, dönmek Bir kaza olsa Cambaz Ali belki aletleriyle beraber aşağıya tekerlenecek. R. N. Güntekin 2) mec. Durumu bozulmak, kötüye gitmek 3) mec. Uğraşmak, peşinde koşmak, yuvarlanıp gitmek Normal yaşamının çekişmeleri içinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
asmak — i, e, ar 1) Bir şeyi aşağıya sarkacak biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak Lambayı tam pencerenin karşısına astı. S. F. Abasıyanık 2) Üzerine takınmak, kuşanmak 3) i Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
inmek — den, er 1) Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek, çıkmak karşıtı 2) Bir taşıt veya binek hayvanından yere basmak Tramvayın ön tarafından hızla inerken, arkasından bir sesin bağırdığını gördü. P. Safa 3) Dağ, tepe vb. yüksek bir yerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEDLİYE — Sarkıtmak. Yukarıdan aşağıya bırakma. * Şaşırma, dehşete düşme. * Delil ve vesika hazırlama. * (Akıl) gitmek. * Ahmak etmek, salaklaştırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük